30 Ağustos 1922 tarihinde kazandığımız zaferle, yurdumuzun her karış toprağı emperyalist güçlerin işgalinden gün be gün kurtarılmış; aynı zamanda bu zafer, tüm dünyanın Türkiye Cumhuriyeti Devleti' nin bağımsızlığını kabul etmek zorunda kaldığı Lozan Antlaşması'nın mihenk taşını oluşturmuştur.

Şehirlerimize, okullarımıza, meydanlarımıza, cadde ve sokaklarımıza verdiğimiz isimler, "Ya istiklal, ya ölüm!" parolasıyla vatanı için cansiperane bir şekilde savaşan atalarımızın izlerini taşımaktadır. Şehirlerimiz "Gazi"dir, "Kahraman"dır, "Şanlı"dır.

Mustafa Kemal Atatürk bu büyük zafer için der ki;

"... Hiç şüphe etmemelidir ki yeni Türk Devleti'nin, genç Türkiye Cumhuriyeti'nin temelleri burada atıldı. Ebedî hayatı burada taçlandırıldı. Bu sahada akan Türk kanları, bu semada uçuşan şehit ruhları, devlet ve cumhuriyetimizin ebedî muhafızlarıdır..."

Bilinmelidir ki;

Hiçbir yasak; "Bağımsızlık benin karakterimdir" diyerek baskıya, zulme, işgale ve emperyalizme  karşı direnenleri aynı inanç ve aynı bağımsızlık tutkusuyla anmamızı engelleyemez! 

Hiç bir baskı, bizi bu topraklarda bağımsız ve özgür bireyler olarak yaşamaktan alıkoyamaz!

Yaşasın 30 Ağustos Zafer Bayramımız!

Yaşasın Demokratik, Laik ve Tam Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti!