3 Mart İş Cinayetlerine Karşı Mücadele

3 Mart 1992 tarihinde Zonguldak Kozlu’da yaşanan ve 263 madencinin yaşamını yitirdiği facianın yıldönümü, “İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü” olarak kabul edimiştir.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğinin Bolu temsilcisinin yaptığı açıklamada ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü) rakamlarına göre; her 15 saniyede bir işçi, iş kazaları veya meslek hastalıkları nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Her gün yaklaşık 6 bin 300 kişi iş kazası veya meslek hastalıkları nedeniyle yaşamını kaybetmektedir. Her yıl yaklaşık olarak 360 bin kişi iş kazası, 1 milyon 950 bin kişi ise meslek hastalıklarından dolayı yaşamını yitirmektedir. Her yıl 270 milyon iş kazası meydana gelmekte ve 160 milyon kişi meslek hastalıklarına yakalanmaktadır. Her yıl, çoğunlukla gelişmekte olan ülkelerde, zehirli maddelerden dolayı 651 bin işçi yaşamını kaybetmektedir.

Türk İstatistik Kurumu tarafından “2013 İş Kazaları ve İşe Bağlı Sağlık Problemleri Araştırma Sonuçları” yayınlanmıştır. Araştırma,  son 12 ay içinde bir işte çalışmış olanlara sözkonusu dönemde bir iş kazası geçirip geçirmedikleri ve işe dayalı bir sağlık problemine maruz kalıp kalmadıkları gibi sorular üzerinden yapılmış ve cevap verenlerin %2.9’u iş kazası geçirdiğini, %3.7’si ise çalıştığı işle bağlantılı bir rahatsızlık yaşadığını belirtmiştir. TÜİK verilerinden hareketle, 2011 yılında SGK iş kazası ve meslek hastalıklarının kapsadığı 11.030 bin kişinin 408 bin “işle bağlantılı sağlık problemi” yaşadığı tahmin edilebilir. Tüm sigortalılar göz önünde bulundurulduğunda ise “işle bağlantılı rahatsızlık” yaşayanların sayısı 642 bin’e ulaşacaktır.

Türk Tabipler Birliğinin yapmış olduğu çalışmada Türkiye Avrupa ülkeleri arasında ölümlü iş kazaları oranında birinci sırada yer almaktadır. ILO  “iş kazası insidans hızı” verilerine göre Türkiye özellikle Avrupa Birliği ülkelerine göre olumsuz bir tablo sergilemektedir.

AVRUPA BİRLİĞİNE ÜYE-ADAY ÜLKELER VE TÜRKİYE’NİN İŞ GÜVENLİĞİ İNDEKSİ KARŞILAŞTIRMALARI *

ÜlkelerSıralama yeri1Ölümcül iş kazaları2Bildirilmeyen kaza düzeyi3Girdi puanlarıSüreç puanlarıÇıktı puanlarıİş Güvenliği İndeksiÖncü ÜlkelerPragmatistÜlkelerTatminkarÜlkelerYapılacak şeylerin çok olduğu ülkeler
Lüksemburg15,410,9441,0020,9150,944X
İsveç31,310,8880,8880,9880,938X
Finlandiya42,010,8880,8341,0010,931X
Danimarka51,810,7770,8620,9840,902X
Hollanda61,310,8330,7690,9830,892X
Avusturya73,110,7220,7661,0050,874X
Almanya83,210,8330,7720,9300,866X
Belçika101,720,7770,8880,8780,856X
Fransa113,120,7770,8830,8640,847X
İspanya146,420,9160,7910,7920,823X
İtalya165,720,8050,8130,7870,798X
Portekiz175,920,9990,6740,7560,796X
İrlanda194,020,8330,5330,8100,747X
Yunanistan203,120,8330,6400,7180,727X
İngiltere211,020,6670,4820,8770,726X
Çek Cumhuriyeti235,830,9990,4340,6790,698X
Slovenya244,740,9440,7050,5600,692X
Polonya255,730,7220,6900,6650,686X
Macaristan2611,430,9440,5530,5820,665X
Letonya276,040,8330,5990,6140,665X
Slovakya288,440,8880,6000,5760,660X
Litvanya317,440,8050,5990,5640,633X
Romanya417,040,7220,6140,5120,590X
Bulgaristan439,340,7220,5540,5060,572X
Estonya4811,640,4440,6900,5430,555X
Türkiye8028,040,5000,5650,2000,366X

Öncü ülkeler: Hem sonuç hem de girdi ve süreç göstergeleri iyi olan ülkeler.

Pragmatist ülkeler: Sonuç göstergeleri iyi ancak girdi ya da süreç göstergeleri zayıf olan ülkeler.

Tatminkar ülkeler: Sonuç göstergeleri zayıf ancak girdi ya da süreç göstergeleri iyi olan ülkeler.

Yapılacak şeylerin çok olduğu ülkeler: Hem sonuç hem de girdi ve süreç göstergeleri zayıf  “çalışanların sağlığını koruma yönünden uygulamada en kötü olan ülkeler”

1- Sıralama en iyi durumdan en kötüye doğru yapılmıştır.

2- Ölümcül iş kazaları ILO tahminleridir.

3- Bildirilmeyen kaza düzeyleri sıralaması (1) en düşük düzey, (5) en yüksek düzey olarak verilmiştir.

Türkiye’de ve Dünyda iş kazalarını önlemek gereken tedbirleri almak için çeşitli yasalar ve yönetmelikler çıkartılmıştır. Bu kapsamda; Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Genel Konferansı’nın 31 Mayıs 2006 tarihinde yapılan 95 inci oturumunda kabul edilen “187 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliğini Geliştirme Çerçeve Sözleşmesi”ne ülkemizin katılması ( Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 15/5/2013 tarihinde kabul edilen 6485 sayılı Kanunla uygun bulunmuştu) ile 6331 sayılı İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU 20 Haziran 2012 tarihinde resmi gazetede yayımlanarak yürülüğe girmiştir.

ILO belgelerinde çalışana değer verilmesi ve çalışma ortamının insancıl hale getirilerek çalışanın işten kaynaklı sağlık problemlerini ortadan kaldırmak temel amaçlardır.

Bu veriler ışığında 6331 sayılı İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU incelendiğinde iş kazalarına yönelik çözümler üretmekten uzak bir yasa olduğu farkedilmektedir. Yasa ile özel sektöre yeni bir iş sahası açılarak, mühendis ve hekimlerin kiralanmasına müsaade eden yasa işyerlerini denetleyecek mühendis ve hekimlerin bağımsız ve tarafsız çalışmasını engellemiştir. Bununla birlikte çalışan ve işverenle ilgili bazı yenilikler getirmiştir. İşveren, çalışanlarının işle ilgili kaynaklanan sağlık problemlerini engellemek ve çözüme ulaştırmakla sorumlu olup, yasa işverenin mesleki riskleri değerlendirmesi, gerekli önlemleri ve iyileştirmeleri yaparak çalışanların sürekli eğitimini sağlamasını istemektedir ve işvereni sorumlu tutmaktadır. Yasa aynı zamanda çalışanlar içinde sorumluluklar getirmektedir. Kendi ve diğer çalışma arkadaşlarının güvenliğini tehlikeye düşürmeme, çalışanlara verilen koruyucu melbusatları kullanmak gibi sorumlulukları getirmekle birlikte ciddi bir tehlike ile karşı karşıya kaldığında gerekli önlemler alınana kadar çalışmaktan kaçınma gibi haklarda getirmektedir. Çalışanın sorumluluklarını yerine getirip getirmemesi bir iş kazası olduğunda işverenin sorumluluğunu ortadan kaldırmamaktadır.

Yasa bizi Türk Silahlı Kuvvetlerinde Çalışan Kamu Çalışanlarını nasıl etkilemektedir?

6331 sayılı İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU  2. Madde;

“Kapsam ve istisnalar

MADDE 2 – (1) Bu Kanun; kamu ve özel sektöre ait bütün işlere ve işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine, çırak ve stajyerler de dâhil olmak üzere tüm çalışanlarına faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.

(2) Ancak aşağıda belirtilen faaliyetler ve kişiler hakkında bu Kanun hükümleri uygulanmaz:

a) Fabrika, bakım merkezi, dikimevi ve benzeri işyerlerindekiler hariç Türk Silahlı Kuvvetleri, genel kolluk kuvvetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığının faaliyetleri.

b) Afet ve acil durum birimlerinin müdahale faaliyetleri.

c) Ev hizmetleri.

ç) Çalışan istihdam etmeksizin kendi nam ve hesabına mal ve hizmet üretimi yapanlar.

d) Hükümlü ve tutuklulara yönelik infaz hizmetleri sırasında, iyileştirme kapsamında yapılan işyurdu, eğitim, güvenlik ve meslek edindirme faaliyetleri.” Şeklindedir.

2. Maddesi incelendiğinde yasanın “ tüm çalışanları” ifadesi ile söz konusu kamuya ait işyerlerinde işçi ve kamu çalışanlarını kapsamaktadır. “Fabrika, bakım merkezi, dikimevi ve benzeri işyerlerindekiler hariç Türk Silahlı Kuvvetleri” ifadesi ile TSK bünyesinde fabrika, bakım merkezi, dikimevi ve benzeri işyerlerini kapsamaktadır. Dolayısıyla fabrika, bakım komutanlıkları, hastaneler, üs komutanlıkları ve benzeri birliklerde çalışan kamu çalışanlarıda yasanın kapsamı alanındadır.

Yasada İşverenin Yükümlülüklerinin belirtildiği 4. Madde incelendiğinde işverenin “Risk Analizi” yaptırması gerekliliği görülmektedir. Risk Analizi; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının yayımladığı “İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ RİSK DEĞERLENDİRMESİ YÖNETMELİĞİ” ne göre yapılmaktadır.

Söz konusu yönetmelik; işverenin Risk değerlendirmesi ekibi oluşturmasını istemekte ve söz konusu ekipte;

    İşveren veya işveren vekili.

    İşyerinde sağlık ve güvenlik hizmetini yürüten iş güvenliği uzmanları ile işyeri hekimleri.

    İşyerindeki çalışan temsilcileri.

    İşyerindeki destek elemanları.

    İşyerindeki bütün birimleri temsil edecek şekilde belirlenen ve işyerinde yürütülen çalışmalar, mevcut veya muhtemel tehlike kaynakları ile riskler konusunda bilgi sahibi çalışanların yer almasını istemektedir. Söz konusu çalışmayı yapabilecek bir ekip oluşturulamaması durumunda işveren Risk Analizini dışardan bir ekibe yaptırabilir maddesiyle söz konusu Risk Analizinin yapılmasının zorunluluk olduğu anlaşılmaktadır.

Risk Analizi esnasında işyerinin tehlike sınıfı mutlaka belirlenmelidir. Tehlike sınıfı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının yayınladığı, “İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNE İLİŞKİN İŞYERİ TEHLİKE SINIFLARI TEBLİĞİ” ne göre yapılmaktadır. http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2012/12/20121226-11.htm adresinden tebliğinin ekinde yer alan “Tehlike Sınıfı Listesi” incelendiğinde hastane hizmetlerinin “ÇOK TEHLİKELİ VE TEHLİKELİ” sınıfında yer aldığı görülmektedir. Bununla birlikte sanayi tipi cihazların  kullanıldığı yerlerin (marangozhane, mekanik, tamir atölyeleri vb.) “ÇOK TEHLİKELİ ve TEHLİKELİ” sınıfında yer aldığı görülmektedir.

Türkiyede iş kazalarının nedenleri incelendiğinde;

             Makinelerin Sebep Olduğu Kazalar ,

             Vücudun veya Organın 2 cisim arasında sıkışması,

             Kişilerin Hemzemin Ortamda Düşmesi

             Taşıma işlemi sırasında taşınan cismin düşmesi soncu oluşan kazalar

             Düşmesi sonucu oluşan kazalar,

             Kesici delici bir aletin sebep olduğu kazalar olduğu görülmektedir. Bu blgiler ışığında Askeri işyerlerininde incelenmesi gerekmektedir. 6331 sayılı yasadan önce sadece işçilere uygulanan iş sağlığı uygulamalarının tüm çalışanları kapsaması sağlanmalıdır.

       Hatırlayacağınız gibi 23 Aralık 2013 tarihinde İzmir’de Alaybey Askeri tersanede bakım gören bir römorkörün denize indirilmek istendiği sırada yan yatması sonucu 10 çalışma arkadaşımız hayatını kaybetmişti. Onları rahmetle anıyor ve ailelerine başsağlığı diliyoruz. Bu gibi üzücü olayların önüne geçmek için daha güvenli çalışma ortamlarının oluşturulması yönünde çalışmalarımıza devam ediyoruz.

 Biz ASİM-SEN ailesi olarak özellikle THS sınıfı işkolu arkadaşlarımızı ilgilendiren bu yasada gerekli incelemeleri yaparak öncelikle yasanın Askeri Hastanelerde uygulanmasının başlatılmasını, fabrika ve benzeri birliklerde işçilerde hali hazırda uygulanan bu yasanın kamu çalışanlarınada uygulanmasını sağlamak için gerekli çalışmaları yapmaktayız.

Çalışma ortamlarımızın daha İNSANCIL ve GÜVENLİ olmasını istiyoruz.

İŞ CİNAYETLERİNİN DURdurulmasını istiyoruz…

                                                                                                                                                                                                                                              ASİMSEN

Kaynaklar

  1. 6331 İş Sağlığı Ve Güvenliği Kanunu
  2. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı “İş Sağlığı Ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliği”
  3. Çalışma ve Sosyal Güvelik Bakanlığının “İş Sağlığı Ve Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliği”
  4. Türk Tabipler Birliği “İşçi Sağlığı ve İşyeri Hekimliği”
  5. Ertuğrul BİLİR “Sosyal Güvenlik Kurumu Dalga Mı Geçiyor Geçiyor”
  6. TMMOB Bolu Temsilcisi Basın Açıklaması 2 Mart 2014
Sosyal Medyada Paylaş