ASİM-SEN YOLUNA DEVAM EDİYOR!

ASİM-SEN YOLUNA DEVAM EDİYOR.


Örgütlenme özgürlüğü ve demokrasimizin çoğulculuk ilkesini hedef alan %1 dayatması nedeniyle susup teslim olacağımızı ve bu zorbalığa boyun eğeceğimizi düşünenler yanılıyor!


Kamuoyunca bilinmelidir ki; Millî Savunma Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı bağlısı iş yerlerinde savunma ve 

güvenlik hizmeti üreten kamu emekçilerinin hak arama mücadelesinin mihenk taşı olan ASİM-SEN'in tüm yöneticileri 1992 yılından bugüne kadar gururla taşıdıkları sınıf sendikacılığı bayrağını bugünden sonra da aynı gurur ve onurla taşımaya devam edeceklerdir.


90’lı yılların başında çok daha zor şartlarda kurulmuş ve otuz yıl boyunca varlığını ve ilkelerini kararlılıkla 

korumuş olan ASİM-SEN, sendikal mücadele ve örgütlenme özgürlüğüne yönelik bu ve benzeri müdahalelere asla boyun eğmeyecek, davasından asla vazgeçmeyerek, tüm örgütlülüğüyle mücadelesine devam edecektir.


Bugüne kadar; kaynaklarını har vurup harman savurmadan, yöneticilerine maaş, huzur hakkı, tazminat ve benzeri ödemeler yapmayarak ciddi miktarda birikim sağlamış olan sendikamız, bundan sonra da profesyonel çalışanları ve avukatlarıyla beraber, üyelerimize herhangi bir aksamaya mahal vermeksizin hizmet sunmaya 

devam edecektir.


ASİM-SEN, iktidar ve sarı sendikanın şike ilişkisi içinde toplu sözleşme metnine koydukları %1 kotası karşısında, davasını satan sendikacılarla değil davasını savunanlarla birliktedir ve bu haksız, hukuksuz, antidemokratik uygulamaya karşı mücadelesini en güçlü şekilde sürdürmektedir.

 

Tüm bunların yanında örgütlenme özgürlüğümüzün gasbına karşı başlattığımız yürütmeyi durdurma istemli hukuki süreç Danıştay 12. Dairesi tarafından gündeme alınmış ve Kasım ayının sonuna kadar sonuçlandırılacaktır. Devam eden yargı sürecinde ve sonrasında tek bir üyemizin mağdur edilmeyeceği alternatif çözüm yollarımız da ayrıca bulunmaktadır.


Biliyoruz ki, ASİM-SEN bunca yıldır ilkelerinden taviz vermeden Savunma ve Güvenlik İş Kolu hedefi ile herkesi bir araya toplamamış olsa, bugün ben %1’i geçiyorum diye arsızca sevinen sendikalar da o barajın altında kalmış olacaktı. Önemli olan kurumsal birliktelik değil yürütülen mücadelenin fikirsel üstünlüğüydü ve “biz büro emekçisi değiliz savunma ve güvenlik emekçisiyiz” diye herkese yol gösteren ASİM-SEN başarılı oldu.


Bizler gücümüzü ve kararlılığımızı toplu sözleşme sürecindeki hukuksuzluğun farkında olan, “siz işinize bakın, biz buradayız!” diyen üyelerimizden ve tüm bu gelişmelerden sonra "ilk zorlukta davasını satanların veya tüm etik ilkeleri yok sayarak üye avına çıkanların değil sizin yanınızdayız" diyerek üye olan savunma emekçilerinden almaktayız. Savunma ve güvenlik emekçileri şahsi hırs ve menfaatleri uğruna üyelerini birleşme vaatleriyle oradan oraya sürükleyenlerin de örgütlenme özgürlüğü ve demokrasi gasbına ellerini ovuşturanların da ilkesizliğini görmektedir.


Bu suretle tüm kamu emekçilerini; sarı sendikacılığa karşı örgütlenme özgürlüğümüzü korumaya ve yalnızca 

bugünümüzü değil çocuklarımıza bırakacağımız geleceğimizi de etkileyecek olan anayasal ve demokratik ilkelerin yanında saflarımızı sıkılaştırarak, birlikte sesimizi yükseltmeye davet ediyoruz.


UNUTULMAMALIDIR Kİ;


TARİHİN EN GÜZEL YERİNDE SON SÖZÜ HEP DİRENENLER SÖYLER!

Sosyal Medyada Paylaş