BASINA VE KAMUOYUNA

Bizler Milli Savunma Bakanlığı bağlısı kurum ve kuruluşlarda çalışan sivil kamu emekçileriyiz.


Bugün burada görmezden gelmeye dur demek ve haklarımızı savunmak için sendika ayrımı gözetmeksizin toplandık.


AKP ve MHP milletvekilleri tarafından TBMM gündemine, TSK Personel Kanununda değişiklik yapılmasına dair bir teklif sunulmuştur.


Bu teklifte idarecilerimizin; asker, sivil hepimizin bir ailenin parçası olduğu iddiasının aksine, bir kez daha sadece asker personelle ilgili mali, sosyal ve idari iyileştirmeler önerilirken asker personelle yan yana kurumun tüm kışla, karargah, fabrika, tersanelerinde yurdun her noktasında hatta yurtdışı unsurlarda harp görevi hariç aynı iş ve görevleri yapıp aynı riskleri paylaşan sivil kamu emekçilerine dair herhangi bir iyileştirme ön görülmemiş ve omuz omuza çalıştığımız mesai arkadaşlarımıza yapılacak iyileştirmelerden yine ayrı tutularak bu kurumun üvey evlatları olduğumuz bizlere bir kere daha hatırlatılmıştır.


Böylece anlıyoruz ki, MSB ve bağlısı kurum kuruluşlarda görevli ve kurum hafızasını oluşturan sivil kamu emekçilerinin varlıkları gözden çıkarılabilir durumdadır.

Bu yok saymayı kabul etmiyoruz!


Devlet memurlarının açlık ve yoksulluk sınırları arasında kalan ekonomik dar boğazına artık yeter!


Bir memur maaşıyla dahi karşılamayacak hale gelen kontrol edilemez kiralar nedeniyle yaşadığımız barınma krizine rağmen lojmanlarda kota uygulamasıyla ayrıştırılmaya artık yeter!


Liyakatsiz yöneticilerin afet günü çadır satmasına, toplumdan kopuk siyasilerin, halk temel ihtiyaçlarına erişemezken kendi beceriksizliklerini değil de halkın damak tadının eleştirdiği aklımızla dalga geçen açıklamalara artık yeter!


Anti demokratik %2lik örgütlenme barajı dahil tüm temel hak ve özgürlüklerimizin gasp edilmesine artık yeter!


İktidara talip olanlar da bilmelidir ki verilen sözlerin takipçisi olacağız ve hesap soracağız, çünkü artık bıçak kemikte.


Bizi fakirleştiren elbet iktidardır ama sefalete mahkum eden maalesef mesai arkadaşlığı yaptığımız idarecilerimizin sadece kendi sınıfının menfaatlerini koruma çabasıdır.

Buradan bu kanun değişikliği teklifini veren milletvekillerine ve bu kanun teklifinde devlet memurlarının yok sayılmasına göz yuman kurumumuz Milli Savunma Bakanlığına sesleniyoruz;

Tüm kamu emekçilerinin insanca yaşayacak ücret, herkese 3600 ek gösterge, Yardımcı Hizmetler Sınıfının kaldırılması, kamu mühendislerinin özlük haklarının yeniden düzenlenmesi taleplerinin yanında,


Savunma emekçileri olarak, yan yana çalıştığı asker personelden ayrıştırılmadan maaş ve özlüklerimizde iyileştirme istiyoruz!


Görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarının arttırılmasını ve liyakat sahibi tecrübeli devlet memurları olarak hakkımız olan yönetici pozisyonlarının bizlere de açılmasını istiyoruz!


Çalıştığımız kurumda ayrıştırılmadan özlük, mali ve sosyal haklardan birlikte çalıştığımız rütbeli personel gibi yararlanmak istiyoruz!


Bu şartlar altında, tüm kurum sendikaları olarak ortak eylemlilik çağrısı etrafında birleşiyoruz. Üretimden gelen gücümüzü de kullanarak, bir program dahilinde boykot, iş yavaşlatma, iş bırakma ve alanlara inerek haklılığımızı ve taleplerimizi haykırma konusunda aldığımız ortak kararın, savunma emekçilerinin destekleriyle birlikte yükselerek, duymayan kulakların duyması, görmeyen gözler görünceye kadar devam edecektir.


Türk Silahlı Kuvvetlerinin üvey evladı devlet memurları olarak buradayız ve hakkımız olanı istiyoruz!

ASİM-SEN MERKEZ YÜRÜTME KURULU

Sosyal Medyada Paylaş