HAYDİ 1 MAYIS’A!

1 Mayıs’a Yine yeniden yasakçı bir anlayışla giriyoruz. Dünyanın bir çok ülkesinde emeğin, ekmeğin, barışın, dostluğun simgesi haline gelmiş olana Emek ve Mücadele günü Türkiye’de hep tartışma, gerilim, kendine taraf yaratma haline gelmiştir.

Ne değişiyor da, her yıl iktidarlar tarafından 1 Mayıs işkence, gerilim halinde yürütülüyor.

Dün yaşasın 1 Mayıs diyen işçinin emekçinin yanında olduğunu savunan, bugün yetkili konfederasyon yada sendika olunca tamamen cephesi farklılaşan emek örgütü yöneticisi olduklarını, hür sendikacılık ilkesi ile yola çıktıklarını ifade edenler NERDESİNİZ.

Neden Alınterinden, Emeğinden başka bir şeyi olmayan işçi sınıfının her talebi, her kutlaması, her anması, her bayramı hukuk dışı bir biçimde engellenmek istenmektedir.

Ülkenin ürettiği tüm artı değerlerde katkısı olan, gece demeden gündüz demeden Ülkenin her karışında emeği bulunan ve gelişmesine katkı sunan biz emekçiler çok mu tehlikeliyiz.

Emek-Sermaye paylaşımında neden sizler hep sermayenin yanında yer alırsınız. Dün sizlerde işçi idiniz, geçici makamlarda bunu ne çabuk unutuyorsunuz.

Maalesef ülkemizde idareciler kendilerini mahkeme kararlarını ve Anayasa’yı değil, biatı çalışma yöntemi olarak belirlemektedirler.

Ne Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararı, ne de Anayasa’daki “herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir” tanınmamaktadır.

(“En son 1 Mayıs 2015’e dair 21. Asliye Ceza Mahkemesinin gerekçeli kararında şu ifadeler yer almaktadır:

“Demokratik yönetimlerde kamu idaresinin öncelikli görevi, kişi hak ve hürriyetlerinin kullanılmasının önündeki engelleri kaldırmaktır.”)

Yasakçı anlayışlarla Bizlerin Emek, Barış ve Dayanışma gününü yok edemediniz, edemeyeceksiniz.

Emek, Barış ve Dayanışma gününü hangi biçimde, ne zaman ve nasıl kullanılacağına karar verecek olan kuşkusuz işçi sınıfıdır, emekçilerdir.

Güvencesizleştirmeye, köleleştirmeye, emeğin haklarının bir bir yok edilmesine karşı,

Kiralık işçilik dayatmasına, taşerona ayrımsız-kayıtsız-şartsız kadro sözünün tutulmamasına,

Kıdem tazminatlarımızın gasp edilmesine karşı,

Sendikal haklarımızın ve grev hakkımızın yok edilmesine karşı,

Herkese iş, aş ve güvenli bir sosyal ve hukuk devleti geleceği için,

Hayatın her alanının sermayeye teslim edilmesine karşı,

Kamu emekçilerinin mevcut iş güvencelerinin ortadan kaldırılmasına karşı,

Baskıcı politikalara karşı

Terör gerekçeleri ile tırmanan sindirme ve susturma politikalarına karşı,

Laikliğin tamamen ortadan kaldırılmak istenmesine karşı,

Emek-Barış-Demokrasi için Alanlarda buluşuyoruz!

Yaşasın Birlik-Mücadele Dayanışma günü 1 Mayıs!