Merasim Sokak'ı Unutmadık, Unutturmayacağız!

17 Şubat 2016 tarihinde ki hain saldırıda hayatını kaybeden mesai arkadaşlarımızı anmak, TSK’da görevli sivil kamu çalışanlarının uğradığı ayrımcılığı kamuoyuna sunmak, saldırının en küçük gazisi ve bürokratik mağduriyeti halen devam eden Buse ŞENSES kızımıza ses olmak için Merasim Sokaktaydık. Birdem-Sen yönetici ve üyeleri anma etkinliğinde bizlerle yan yana durarak dayanışmanın önemini göstermişlerdir. Duyarlılık göstererek anma etkinliğine katılan tüm katılımcılara teşekkür ederiz.

 

BASIN METNİMİZ

 

Değerli basın mensupları saygıdeğer kamuoyu;

 

Bundan tam 3 yıl önce, Türkiye Kamuoyu, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yalnızca üniforma giyen asker kişilerden oluşmadığı, askerlerle aynı işyerlerini, aynı servisleri ve aynı riskleri paylaşan sivil kamu çalışanları olduğu gerçeğini öğrendi.

 

Bizler Türk Silahlı Kuvvetleri’nin karargâhlarında, fabrikalarında, tersanelerinde, kışla ve karakollarında çalışan, asker olmasak da askeri hükümlere, risklere ve yıpranmaya tabii olan ancak asker olmadığımız için; statüsünden, söz hakkından, maddi-manevi tüm imkânlarından, hatta sosyal tesislerinde bir bardak çay içmekten bile mahrum bırakılan/men edilen devlet memurlarıyız.

 

17 Şubat 2016’da tam da bu noktada, aslında yıllardır birer ikişer şehit olurken, dilekçeler ve davalarla anlatamadığımız ortak riskin ve beraber yıpranmanın ne demek olduğunu, yaşanabilecek en acı şekilde, tüm ülkenin gözleri önünde yaşayarak anlattık.

 

Bizler, hain terör saldırısında ağır yaralandık, hayatlarımızı kaybettik, evlatlarımız onarılamaz zararlar gördü. Sosyal ve ekonomik yönden eşit sayılmasak da o servis araçlarında yaralanırken ve ölürken 7 askerlerle eşittik.

 

Ancak hala bu gerçekle yüzleşemeyen devlet büyüklerimiz, asker yöneticilerimiz var. O elim günden elimize kalanlar vah vahlar, sonuçlandırılmamış çalışmalar ve tutulmayan sözlerdir.

 

Hayatını kaybeden tüm mesai arkadaşlarımıza Allahtan rahmet dilerken geride kalanlara ve ailelerine hâlâ sadece sabır diliyoruz çünkü sözler tutulmadı.

 

Tutulmayan sözlerin, bitmeyen çalışmaların en somut örneği ise bizler gibi Türk Silahlı Kuvvetlerinde memur olarak çalışan annesinin, kreş çıkışı aynı serviste evine götürmeye çalışırken renkli dünyası karanlığa gömülen Buse ŞENSES kızımızdır. O gün 4,5 yaşında olan Buse, bürokratik engellemeler nedeniyle hâlâ gazi statüsüne kavuşamamıştır, tedavisinde geç kalındığı için yeni başladığı eğitim hayatına annesinin fedakârca özverisi ve şimdilik öğretmenlerinin desteği sayesinde büyük zorluklarla devam etmektedir. Buse gönül gözüyle görmeye devam ederken, sizler daha ne kadar görmezden gelmeye devam edeceksiniz?

 

Memur kardeşlerim sizlere sesleniyorum sıradan bir büro çalışanı olmadığımızı, ülkenin korunması için verdiğimiz hizmetin önemini ve risklerini anlatabilmemiz ancak 4688 sayılı kanuna “Savunma ve Güvenlik Hizmet Kolunun” eklenmesiyle mümkün olacaktır.

 

Bizler zor koşullarda, psikolojik baskı altında, liyakat sahibi ancak statüsüz, ekonomik olarak öldürmese de süründüren bir gelir düzeyiyle, kurum içinde dışlanarak, yıpranarak ve dahi ölerek hizmet veren Askeri İş Yerlerinde Görevli Kamu Çalışanlarıyız.

 

Hala Varız.

Buradayız.

Artık Sesimizi Duyun!

ASİM-SEN

Merkez Yürütme Kurulu

Sosyal Medyada Paylaş