Sürekli artan çocuğa, kadına ve hayvanlara yönelik şiddet, istismar ve tecavüz vakaları toplumumuzda endişe yaratıp, ruhlarımızda onarılamaz yaralar açmaya devam etmektedir.

Yüz kızartıcı olarak adlandırılan bu suçları işleyenlerin aldıkları cezaların caydırıcı olmaması hatta çoğu zaman “çocuğun, kadının rızası var”, “hayvanın sahibi yok” denilerek hiç ceza almamaları veya indirimli ceza almaları toplumsal öfkeyi ve üzüntüyü daha da arttırmaktadır.

“Bir defadan bir şey olmaz” diye beyanat veren, bu konuların araştırılması ile ilgili TBMM’ye verilen araştırma önergelerini reddeden, üstüne üstlük çocukların istismarcısıyla evlendirilmesinin önünü açacak önergeleri TBMM’ye getiren yöneticilerin ve bu tür vakaları normalleştiren fetvalar veren din adamlarının bu suçları işleyenlere bilerek veya bilmeden cesaret verdiği aşikârdır.

Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızı kollayıp korumak hepimizin olduğu kadar sosyal devletin de başlıca sorumluluklarındandır. İşte bu noktada ASİM-SEN olarak kamuyu yöneten tüm idareci ve seçilmiş vekillere diyoruz ki; sorumluluk almaktan kaçamazsınız!

Şiddet ve istismar dilde başlar, eteği kısa diye yumruklanan kadının saldırganını salıvermekle başlar, çocuğu istismar edeni hiç bir şey olmamış gibi toplum içine tekrar yollamakla başlar. Cinsel saldırılar yalnızca hormonlarla veya engellenemeyen cinsel dürtülerle ilgili değildir. Çocuk istismarının araştırılmasını engelleyenler, bugün kimyasal hadım uygulayacağız diyerek vicdanlarını rahatlatma ve toplumda oluşan tepkileri hafifletme çabasındadır.

Tacizi, tecavüzü normalleştiren, mağduru adeta suçun sebebi haline getiren hukuk sistemi ve salıverilen suçlular ortadayken,  bu sistemle hangi suçluya suçlusun diyecek ve hadım edeceksiniz?

Bu ülkede tacizcisi mahkeme tarafından serbest bırakıldığı için ve her gün kapısının önünden geçiyor diye kalp krizi geçirip ölen 9 yaşında çocuklar var. Bu ülkede sokak hayvanlarına tecavüz etmenin bedeli 437 lira, bu zihniyetle siz kimi suçlu bulacaksınız? Kadını, çocuğu hor gören, sırtından sopayı karnından bebeği değil “sıpa”yı eksik etmeyen ve fiziksel güç üstünlüğünü zayıf olan üzerinde orantısız kullanmaktan zevk alan bireylerden oluşan kaotik yapıyı siz yarattınız, siz düzeltmelisiniz.

Bizler de dayatılan bu yapıya karşı direneceğiz, susmayacağız ve teslim olmayacağız.

Cinsel suç ne olursa olsun, sözlü tacizden, tecavüze kadar fiillerin hiç birinde iyi hal indirimi, rızası vardı indirimi, tayt giydi indirimi, o saate orada ne işi varmış indirimi uygulanmamalıdır.

Bu fiilleri uygulayan kadar, göz yuman, suçu hafifletmek için çaba gösteren, mağduru suçlayarak rezilliği haklı çıkarmaya çalışan herkes suçludur ve ceza almalıdır.

Tacizin ve tecavüzün suç olduğunu anlatmaya çalışmak toplumsal olarak geldiğimiz korkunç noktanın vahametini gözler önüne sermektedir.

Asim-sen dün olduğu gibi bugün ve bundan sonra da kadınlarımızın ve çocuklarımızın haklarının korunması için sessiz kalmayacak ve bilincin yükselmesi için çalışmalar yapmaya ve anlatmaya devam edecektir.

SEN DE SESSİZ KALMA!!!

ASİM-SEN

MYK