kadrolaşma Ve ÖZelleştirmeye Hayır

baskentte-asim-sen-uyelerinden-bordro-yakma-e-7513223_x_300

Askeri işyerlerinde görev yapan asker/sivil tüm personelin darbe sempatizanıymış gibi gösterilmeye çalışılmasını esefle kınıyoruz. Özellikle askeri işyerlerinde görev yapmakta olan devlet memurları bu darbe girişiminin gerçek mağdurlarındandırlar. Öyle ki, askeri işyerlerindeki devlet memurlarının, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin özellikle Personel ve Askeri İdari Yargı birimlerine sızmış şer odaklarının çarkına çomak sokmasınlar diye, atama/ yer değiştirme, unvan değişikliği ve görevde yükselme hakları yıllarca gasp edilmiş, Askeri İdari Yargıya taşınan bu tip davaların büyük kısmı devlet memurlarının aleyhlerine karara bağlanmıştır.

 

Maalesef; 15 Temmuz 2016 tarihinden önce askeri işyerlerinde görevde yükselebilmek için halkımıza kurşun sıkan şer odaklarına yandaş olmak tercih sebebi iken, 15 Temmuz 2016’dan sonra, bu taraklarda bezi olmayan biz askeri işyeri çalışanları sivilleşme bahanesi ile itibarsızlaştırma, kadrolaşma ile birlikte özelleştirmelerin önü açılmaya çalışılmaktadır. Bu bağlamda, askeri işyerlerindeki devlet memurları, sadece 15 Temmuz 2016’dan itibaren değil, bu şer odaklarının TSK’ ya sızma ya başladığı günden itibaren bu olumsuzluklarla karşı karşıya bırakılmıştır.

 

15 Temmuz sürecinden sonra iktidar tarafından yapılan açıklamalarla “Askeri personel ile verilen bakım/onarım hizmetlerinin MSB.lığı marifetiyle hatta özelleştirilerek dahi, daha kısa sürede verilebileceği.” gerekçesiyle askeri bakım/ onarım kuruluşları ile tersanelerin direk olarak MSB.lığı bünyesine alınması süreci başlatılmıştır. Bu karar; kadrolaşma, sivil memurların liyakat esasına göre görevde yükselmesi veya özelleştirme gibi son derece farklı açılımları da beraberinde getirebilecek bir sürecin ilk adımı gibi gözükmektedir.

MSB.lığı içerisinde Tersaneler Genel Md.lüğü Askeri Fabrikalar Genel Md.lüğü adı altında üst yapılar oluşturulmuş olup, diğer alt birimlerin bu yapı içinde nasıl tanımlanacağı ile ilgili halihazırda net bir yol haritası çizilmemiştir.  Özellikle 669 Sayılı Kararnamede “diğer kurum çalışanlarının MSB.lığı bünyesinde geçici olarak çalıştırılabileceği” şeklindeki hüküm ile beraber düşünüldüğünde, askeri tersane ve bakım/onarım teşkillerinin önümüzdeki süreçte siyasi kadrolaşma uygulamalarına maruz bırakılabileceği ve bu durumun askeri işyerlerinde görev yapan devlet memurlarına yönelik haksızlık ve mağduriyet oluşturabileceği değerlendirilmektedir.

Doğruların görülmesi için yıllardır söylediğimiz. Askeri işyerlerinde görev yapmakta olan devlet memurları içinde yüksek öğrenim görmüş, konusunda uzmanlaşmış, liyakat sahibi birçok yol ve mesai arkadaşımız bulunmaktadır. Tersane ve bakım onarım teşkilleri başta olmak üzere, askeri hizmetlere destek hizmetler olarak organize edilen işyerleri ile askeri yargıda yıllarca itibarsızlaştırılmaya ve angaryaya maruz bırakılan devlet memurları, bu zor dönemlerde vatandaşlık ve görev bilinçlerinde zerre azalma olmadan görevlerini layıkıyla yerine getirmeye çalışmaktadır, 15 Temmuz’dan sonra diğer sivil kamu kurumlarında birçok devlet memuru darbe süreci ile ilişkilendirilerek  işyerlerinden uzaklaştırılırken, şu ana kadar askeri işyerlerinde bu sürece dahil  edilen tek bir devlet (sivil) memuru olmamıştır.

Vatandaşlık görevini ve kamu hizmetlerini yıllarca layıkıyla yerine getiren devlet memurları olarak, görevlerimizde etkin kılınmamızın önündeki engeller şimdi kaldırılmayacak da ne zaman kaldırılacak!

– Tersane ve bakım onarım teşkillerinde sorumluluk verilip yetki verilmeyen mühendisler, yüksek mühendisler, iş güvenliği uzmanları, enerji yöneticileri,

– Adalet Hizmetleri dururken Genel İdari Hizmetler sınıfında görev yaptırılıp ciddi hak kayıplarına uğratılan hukukçular, avukatlar

– Yardımcı hizmetler sınıfına hapsedilmiş zanaatkârlar, yüksekokul mezunları, lisans mezunları,

– Genel İdari Hizmetler sınıfında idame ettirilen eğitimli ve liyakat sahibi uzmanlar/ uzman adayları,

– Teknik hizmetler sınıfında idame ettirilen ve tekniker ve/veya mühendis diplomaları olduğu halde boş kadro bulunmadığı gerekçesiyle atamaları yapılmayan teknisyen ve teknikerler,

– Eğitim hizmetleri sınıfında görev yapmakta olan, pedagojik formasyonları ve akademik kariyerleri göz ardı edilen ve hatta ek ders ücretleri dahi ödenmeyen öğretmenler/ öğreticiler

Biz, memleketimizin vatansever ve liyakatlı kamu çalışanları olarak, mesleki saygınlığımızı kazanmanın ve vermekte olduğumuz savunma hizmetlerinin bir gereği olarak ülkemizin sorunlarının çözümüne aktif şekilde katkı sağlamanın zamanının geldiğini düşünüyoruz, biliyoruz.

Bu kapsamda; tersane ve bakım/onarım teşkilleri başta olmak üzere, askeri işyerlerinde sivilleştirilmesi öngörülen tüm kadroları hak ettiğimizi, bu kadrolara aday olduğumuzu ve yıllarca emek sarf ettiğimiz ve aidiyet duygusu içinde bağlandığımız askeri işyerlerinde kadrolaşmaya ve özelleştirmeye izin vermeyeceğimizi bir kez daha hatırlatmak isteriz.

ASİM-SEN

MERKEZ YÖNETİM KURULU

Sosyal Medyada Paylaş