BASINA VE KAMUOYUNA

Bugün buraya enflasyon karşısında ezilen alım gücümüzün en somut göstergesi olan faturalar ve bu faturaları ödemeye yetmeyen bordrolarımızla geldik. Kamu emekçileri olarak barınma, gıda, ulaşım ve eğitim gibi temel ihtiyaçlarımızı dahi karşılayamaz hale geldik. Sermaye yanlısı politikalar ve Memur-Sen'in imzaladığı toplu sözleşmenin sonuçlarını hep beraber yaşıyoruz.

Yandaş sendikalar geçen yıl cebimizden çalınan %22 enflasyon farkıyla birlikte verilen %5+2.5  zammı  "refah payımızı aldık" diyerek davulla zurnayla duyursa da her birimizin eksi bakiyelerle gelecek aya borçlanmasına neden olan, TÜİK verilerine göre %49 gerçekte ise %100'ün bile üstünde olan enflasyonun ağırlığı altında ezilmeye devam ediyoruz. İktidardan beslenmekten başka meziyeti olmayanlar "kuru fasulye yiyip doğalgaz üretsinler", "eti kasaptan kiloyla almasınlar kuzu kessinler" demekten utanmıyorlar ama bizler temel ihtiyaçlarımızı karşılamak için çocuklarımızdan kestiklerimizden dolayı 

utanç içindeyiz.

Bir avuç sermayedarı kurtarmak için toplumun geri kalanına yoksulluğa mahkum eden elektrikte %127'yi, doğalgazda %50'yi bulan, akaryakıtta %100'ün üstüne çıkan zamlar geri çekilmeli, yakın zamanda temel gıda ürünlerinde olduğu gibi elektrik, su, doğalgaz ile hijyenik kadın ve çocuk ürünlerinden alınan KDV %1'e düşürülmelidir.

Sayın bakan "gözlerimin içine  bakın ne görüyorsunuz" demişti, söyleyelim. Artık bu toplumdan tamamen koptuğunuzu düşündürten kifayetsiz bir ifade görüyoruz. Peki siz bizim gözlerimizde ki yoksulluk ve öfkeyi görüyor musunuz?

Kamu emekçileri olarak TÜİK, Memur-Sen ve hakem heyeti cenderesine sıkışmış ve adeta bu danışıklı dövüş ekibinin iki dudağının arasında olan geçimimiz hayatta kalma mücadelesine dönüşmüş vaziyettedir.

Açlık sınırı 4000 TL yoksulluk sınırı 13bin TL'ye ulaşmış vaziyetteyken hayatta kalacak kadar tok, tüm temel ihtiyaçlarımızdan kısmak zorunda kalacak kadar yoksuluz.

Bugün buradan artık yeter diyoruz!

Enflasyon farkı değil, insanca yaşayacak ücret istiyoruz,

Vergide adalet ve hakça paylaşım istiyoruz,

Gerçek bir toplu sözleşme yasası ve grev hakkı istiyoruz,

Adaletin hüküm sürdüğü, eşit ve özgür bir toplum istiyoruz.

Değerli basın emekçileri, sözlerime son verirken yoksulluğumuzun sembolü olmuş faturaları ve faturaları ödemeye yetmeyen bordrolarımızı yakarak tepkimizi ortaya koyacağız.

#Geçinemiyoruz

İnsanca yaşayacak ücret istiyoruz!

ASİM-SEN Merkez Yürütme Kurulu